27 Ekim 2010 Çarşamba

yorucu günler

yorucu günler,koşturmalar,telaş şu bu derken bittiğimi düşünüyordum ama sonra başka bi pencereden bakmak aklıma geldi.. odamda 3 kişi kalkıyorum sünter,ayçi ve dolly.. sürekli dağınıklıktan söylenen sünter onu kaale almayan ayçi ve dolly internet kahve sigara sohbetin dibine vurduk... ayçi ferrari ismini taktığı erkana (kardeşime) sürekli ferrarri gazlada görelim, erkan benimle dans edermisin düğünde, erkan ben bodrum hiç bikiniyle dans etmedim, örrrrkkaaannn diye cıvık cıvık laflar, birbirlerine söyledikleri garip kelimelerle yorgunluk morgunluk kalmadığını hissediyorum..kah kah gülesim var şak diye ölesim var cümlesini yaşıyorum şu günlerde.. renkli bi aileyiz biz evet kırmızı, mor, siklemen, turkuaz gibi rekli bir aile... güzel bişeyler söylemem için bana baskı yapan ayçi sürekli şikayet ediyor.. ışığı kim söndürcek, yastağımı naptınız, bilgisayarımın fişi takılmalı, dolly karnım ağrıyor, acıktım,tuvaletim var, midem bulanıyor, ay fenalaşıyorum, dolabımın üstünde duran plates topu üstüme düşücek diye ödüm patlıyor,kendini ingiliz sanmalar, canım bişey yapmak istemiyor, kaçgündür kendinde eksik olan bişeyler hissetmeleri, fotoğrafçı tripleri, herkesi eleştirmeleri, kendini arto sanmaları, sürekli çiğdem çiğdem diye beni rahatsız etmeleri, iki kişilik yatakta yayılıp ortalığı işgal etmesi, dedikodu malzemesi çıkıp çıkmıcağını merak etmeleri beni bitiyor artık.. ama düğün yaklaştı 3 gün sonra odamda tekbaşıma oturucağımı düşündükçe bunlara bile katlanmak güzel sanki..

6 Ekim 2010 Çarşamba

dolly'nin sevdikleri:)

en sevdiği FİLM: Kuzuların sessizliği,
en sevdiği MÜZİK: işte kuzu kuzu geldim(tarkan),
en sevdiği AKTRİST: abiye kuzu,
en sevdiği YİYECEK: kuzu kavurma,
en sevdiği İÇECEK: koyun sütü,
en sevdiği OT: kuzu kulağı,
en sevdiği TEKERLEME: kuzu kuzu meeee, bin tepeme, hadi gidelim hacı neneme,
en sevdiği parfüm: tezekorant(biçeşit deodorant),
en sevdiği kişi: kuzusunun kuzisi:)