14 Ocak 2011 Cuma

ingilizce bilmeyen ingiliz...

Hep bir fransız havam olsun isterdim fransızca konuşmak kontes gibi olmak isterdim..en sevdiğim en çok görmek istediğim yerde paris'dir nedense? oraya bilmediğim gitmediğim halde gizli bi hayranlığım var.. ama zaman geçtikçe kendimde manyakça bişey keşfettim..parise olan hayranlığımdan dolayı fransızca bilmediğim halde bişeyler öğrenip konuşmak yerine ingilizceyi net bilmediğim halde deli deli ingilizce konuşuyorum.. ör: oh my god!!what do u say meeeennnn.... falan demeler... hi! dude,what's up mami?....daaaaaddddddyyyy what's going on? bu neeeeee yaaaa ağzımda dolanan bu manyakça laflarda ne? konuşmayı bilmem ama gayet güzel ingilizce saçmalayabiliyorum bunu öğrendim... artık türkçeme dikkat etmek istiyorum türkçe bilen bi türk olsam iyi olucak...

4 yorum:

  1. şimdi sevgili kuzicim bir dil bir insan iki dil iki insan demişler saçmalığına girmek istemiyorum ama ucundan bulaştım amannnn bence bizim sülalede ırsi saçmalamak... Neyse sen saçmalamaya devam et ben seni böle seviyorum....
    Johnnnyy:)

    YanıtlaSil
  2. bir gün sen, ben ve ayci = paris :)
    güzel olur

    belki bir gün olur

    YanıtlaSil
  3. ikoncan; evet kuzican saçmalama bizde bir gelenek örf adet gibi bişey kesinlikle katılıyorum....


    ceydacım; gerçekten olabilir mi acaba böyle bi hayal gerçeğe döner mi dersin? döndürmeliyiz bunu biz yapmalıyız gitmeliyiz...hayatımdaki en büyük hayalim o kulenin altında bir fotograf, karşısına geçipte kocaman bi kupa dolusu kahve mi yudumlamak... inşallahhhhhh ceydacımmm...

    YanıtlaSil
  4. Hepiniz bana gelin ben sizi götürürüm Parise.Yol masrafi benden. Ama kahveler sizden olur karismam..

    Not: Pariste kahve yol parasindan fazla tutar ben karli cikarim:))

    YanıtlaSil